Mutlu Ölüm / ALBERT CAMUS
“Dünyanın ruhu insanların mutluluğu ile beslenir. Ya da mutsuzluklarıyla.” der Simyacı’da Paulo Coelho. Mutluluk her ne kadar bireysel bir ruh hali olarak bilinirse de; aslında toplumsal bir dayanağı yok ise birey açısından sadece geçici, halüsinatif bir yanılsama olarak yaşanıp kendini hızlı bir şekilde tüketir. Dolayısı ile mutluluk bireysel değil toplumsaldır, tekil değil çoğuldur. Bireysel yaşanılan tekil mutluluklar birer tüketim nesnesiymişçesine hızlı bir şekilde tüketilip,tüketilecek yeni mutluluklara ihtiyaç duyar. Bu durumun birey üzerindeki en önemli sonucu “kaçıştır.” Bu kaçış; her ne kadar toplumdan,yaşanılan şehirden,ülkeden,arkadaştan,aileden kaçış şeklinde tezahür etse de aslında gerçekte kendinden kaçışı ifade eder. Toplum içerisinde ortak değerler ve ortak yaşamlar üzerine uyum sağlamayı beceremeyen bireyin tepkisidir kaçış. Problemi,toplumsal hastalığı yada sorunu, toplumu oluşturan diğer bünyeler ile uyumlu bir tonda resmedemeyen bireyin zayıflığıdır kaçış. Bir