Kadının Fendi.....Tut Şunun Ucundan Yaşayalım Abi !.....(5)
Acı nedir? Acı; ateşin, ateşi yakan ete değmesidir. Acı; bedeldir, acı; ödediğimizdir. Acı, cezanın sonucudur. Acı, doğrulttuğumuz silahın namlusu bize döndüğünde, içine düştüğümüz soğuk metalik karanlığın kasvetine kapılıp debelenmektir. Acı; bedeni ve bunun yanı sıra sonuçları ile insan ruhunu da geren, ezen, içine ruh üflenmiş bedenin boşluğuna dolan yakıcı siyahlıkta dönenip duran kasvetin, kimine göre edebi ilhamın bereket kaynağı, kimine göre çekildiğinde empatinin dert ortağı, kimine göre çektikçe uzayan, bazen hamı pişiren, bazen de çekmesini bilmeyeni şişiren bir kaynama ve fokurdanma halidir. Acının tarihi aynı zamanda insanın da tarihidir. Çünkü acı, insanlık tarihi ile yaşıttır. İnsan sadece düşünmekle değil, acı ile de varoluşunu anlamlandırır. Kâinatta acı çekerek pişen, olgunlaşan tek varlık olma talihsizliğini yaşayan insan; “acı çekiyorum o halde varım” diyen Samuel Beckett’in , “bir insan acı duyabiliyorsa canlıdır. Başkasının acısını duyabiliyorsa insandır