Ihh Kürt! - Yaşlı Rind'in Ölümü / MEHMED UZUN
Kadıköy –Kartal Metrosu… Akşam saatleri… İş çıkışı, yoğun yorgunluğa eklenen yoğun kalabalığında verdiği bir tür bıkkınlığın en güzel kızların bile makyajını akıttığı saatler. Birbirlerine dokunmanın pek hoş karşılanmadığı manevi iklimimizin insanlarının çoğunluğu kendini sanal âlemin boşluğuna atmış, her türden dokunuşu doya doya yaşıyor; dokunmatik ekranlı cep telefonlarında. Kimi okey oynuyor, kimi gazete okuyor, kimi feyste kimi de tivitırda ama tamamı ayak bastıkları dünyanın çok ötesinde, başka bir yerdeler. Bir ses; kentin kirli, tozlu, acımasız sokak aralarında hapsolmamış; aksine karlı dağların eteklerinde,dere kenarında kurulu yığma taştan evin bir göz odasında demli çayla paylaşılan otlu peynir tadında bir hayatın, aynı evin bacasından çıkan dumanı kadar nazlı ve telaşsız, bir o kadar da doğal. Yaşamın; berrak, canlı ve yaşama sevincinden yerinde duramayan kıpır kıpır cümlelerinin ardı ardına sıralandığı terütaze genç bir ses. Gerçek ile sanal dünya arasında a