Mart Ayı Dert Ayı
Mart ayı dert ayıdır bizde; 12 Mart Darbesi, 16 Mart katliamı, 30 Mart Kızıldere…
Solcu olmak avlanmak demektir; bitmek tükenmek bilmeyen bir sürek avında.
Çağdaş ‘serbest piyasanın’ tarihi ‘şok’larla yazılıdır.
Dünyanın hiçbir ülkesine ‘serbest piyasa’ dönüşümleri rıza arayışı üzerine inşa edilmemiştir. Ya rıza arayışı ve konsensus sağlanmaya çalışılır; olmaz vazgeçerilir, ya da rıza göstermeyen hükümet darbe ile devrilir; işkence odalarında, cezaevlerinde,sokaklarda devrimciler,sempatizanlar,aydınlar infaz edilerek,yaratılan ‘şok’un arkasından ekonomik şok uygulanarak kitleler acı ilacı yutmak zorunda bırakılır. Bu ‘Şok Doktrini’dir.
12 Mart darbecisi Memduh Tağmaç “sosyal gelişme, ekonomik gelişmenin önüne
geçti, durdurmak gerekir” dediğinde aklında olan şey toplumun askeri bir
darbe ile terörize edilip, şoka sokulmasıydı.
 |
Birde okuz çok da biriz |
On’lar, Deniz Gezmiş,
Yusuf Aslan ve Hüseyin İnan'ın idamını engellemeye çalışırken Tokat'ın Niksar
ilçesine bağlı Kızıldere köyüne sıkıştırılırlar.
Teslim ol çağrılarına, Mahir Çayan “Biz buraya dönmeye değil, ölmeye geldik!” diye karşılık verir.
Mahir Çayan, Sinan Kazım Özüdoğru, Hüdai Arıkan, Ertan Saruhan, Saffet Alp, Sabahattin Kurt, Nihat Yılmaz, Ahmet Atasoy, Cihan Alptekin ve Ömer Ayna güvenlik güçleri tarafından öldürülüp; Ertuğrul Kürkçü yaralı yakalandığında tarih 30 Mart 1972’yi gösterir.
Okyanus ötesinde, Arjantin’de Salvador Allende darbe ile devrilmiştir. Arjantinli bir gazeteci olan Rodolfo Walsh, cuntaya karşı direnmek üzere silahlı Montonero hareketine katılır. Bu onu generallerin En Sıkı Arananlar Listesinin başına oturtur.
 |
| Rodolfo Walsh ve kızı Wiki |
Arjantin sokaklarında yeşil renkli Ford Falcon’larla insanlar güpegündüz kaçırılıp kaybedilmektedir. Bizde de Beyaz Renault Toroslar aynı işi yapmaktadır.…
Cunta bir çok meslektaşının yanı sıra yirmi altı yaşındaki kızı Viki’yi de öldürür. Walsh kendisinden önce öldürülen kızına yazdığı mektupta;
‘Seni hafızama gömüyorum, çünkü gerçek mezarlık hafızadır’ diye yazar.
Walsh, ‘ Bir Yazardan Askeri Cuntaya Açık Mektup’u çoğaltıp, arkadaşı ile Başkentte posta kutularına dağıttıktan sonra, kaybedilen bir arkadaşının ailesi ile buluşmak üzere gittiği adreste tuzağa düşürülür.
Şiarı, ‘konuşmak değil, yakalanmak suç’ olan Walsh hemen silahına davranıp ateş etmeye başlar. Yaralı olarak yakalanıp ‘Bu namussuzu bana canlı getirin, benim o’ diyen cunta liderinden biri olan Amiral Massera'ya götürülürken yolda ölür, cesedi yakılıp bir nehre atıldığında tarih, Kızıldere’de On’ların katledildiği tarihten beş yıl sonrasını 25 Mart 1977’yi göstermektedir.
Yorumlar
Yorum Gönder