Kızgın Toprak / JORGE AMADO


Garibin emeğinin, etinin,kemiğinin,ruhunun,duygularının bir bütün olarak her şeyinin geride bir atık,posa bırakılmayacak derecede sömürüldüğü bir dünyanın zemini üzerinde yükseliyor; sırça saraylar,devasa köşkler,milyon dolarlık rezidanslar,konaklar ve konutlar.İçlerinde hüküm süren şaşaa,parlak gösterişli  malzemeler ve baskın mimarisi ile insan kemikleri üzerinde alın teri ile karılan harçlar ile bina edilen bu saltanat sarayları; şımarık beyleri,kaprisli hanımları, bir dediği iki edilmemiş veliahtları ile neredeyse  Tanrısal bir yetkinlikle üzerlerinde her türlü tasarruf haklarının bulunduğunu düşündükleri hizmetçileri,aşçıları,kapıcıları  -ki büyük çoğunluğu genç ve güzel olanlardan oluşur-yeri geldiğinde doyumsuz şehvetlerinin oyuncağı, fantezi dünyalarının birer parçası,tokluğun verdiği taşkınlık ve kışkırtıcılığın doyurulduğu sıra dışı değişiklikler keşfetme ve yaşama ihtiyacının ihtiyatsızca harcandığı birer tatmin nesnesi haline dönüştürülen  zavallı varlıkların mekanlarıdır aynı zamanda. Tanrı’nın  bütün nebatat ve hayvanatın ihtiyaçlarını karşılama noktasında  üzerinde  eşit haklara   sahip olduğu  nimetler üzerine tanrısal bir hak iddiasında bulunup yağmalayan,el koyan,talan eden bu barbar ve insanlık dışı güç,ilginç bir ironi örneği olsa gerek ki bu hakkı tanrıdan aldığını iddia eder. O andan itibaren sömürülen tabiat,nebatat,hayvanata bütün bunların sahibi Tanrı’da eklenir. İnsan denilen hayvanat ailesinin deformasyonu sonucunda ortaya çıkan bu tür, doymak bilmez güç ve iştahası ile "öküz gibi burnuyla iterek yalayıp silip bitirir" (A. Vefik Paşa, Lugat-ı Osmani,Nişanyan Sözlük)
Doymak bilmez iştahası uğruna burnunu soktuğu her yerde derin ve silinmez izler bıraktığı yaşamdan,tahrip ettiği tabiattan,yok ettiği darmaduman ettiği hayatlardan yükselen acı ve elem dolu haykırışların, feryatların da bin bir türlü kurnazlık,hayasızlık ile teatral bir gösteriye dönüştürüp, ağlamaklı,gözleri dolmuş bir vicdan gösterisi halinde acılardan da payına düşen sermaye peşinde koşturan vahşinin adı kapitalisttir. Ve dünyada görüp bildiğimiz,yaşayıp tecrübe ettiğimiz her şey onun için bir kazanç kapısıdır.
Bu anlamda, 80’li yıllarda ülkemizde toplumsal bir olgu olarak ortaya çıkan arabesk;geniş toplumsal yığınların karşılanmayan taleplerinin,ezilmişliklerinin,uğranılan haksızlıkların,eşitsizliklerin siyasi bir talep etrafında örgütlenemeyen ve örgütsel bir tepkiye dönüştürülemeyen ihtiyaçların,baskı ve şiddet ile kontrol altında tutulmaya çalışılan tepkilerin çaresiz,dağınık ve bireysel bir feryadı olarak; hem bu tepkilerin sistemi hedef almayacak bir tarz ve şekilde deşarjı hem de bu deşarjın ekonomisinin yaratılması yolu ile kazanç kapısı haline dönüştürülmesi halidir.

Hemen sonrasında ise görsel medya da bir furya halinde ortaya çıkan “Brezilya Dizileri” de bu mana da arabeskin boşalttığı alanın daha verimli ve yeni bir sos ile hikaye edilmesidir.Büyük toprak ağalarının  çiftliklerinde ve malikanelerinde geçen, kölelik şartlarında çalışan melez hizmetçilerin, plantasyonlarda çalışan işçilerin yanı sıra, beylerin ve hanımların şatafat içinde yaşayışlarının; aşk, entrika dolu hayatlarının,kör tuttuğunu topal yakaladığını misali cinsel yaşamlarının arkasına gizlenmiş,yumuşatılmış ,rafine edilmiş bir sömürünün;  -üstelik bizimle ilgisi olmayan,bizden uzak,bizde hiç yaşanmayan,bize yabancı bir hayatın- resmidir.

Jorge Amado, Kızgın Toprak adlı romanında emperyalist tarın endüstrisinin ihtiyaçları doğrultusunda kitlesel ve büyük çapta tek ürün bazında üretim yapan büyük çiftliklerin ve toprak ağlarının, yeni tarım alanları açmak için yok ettikleri “Yağmur Ormanlarının”, plantasyonlar arasındaki güç savaşlarının,çatışmaların; ormanlık alanı açmak ve kakao fidanı ekmek için karın tokluğuna ölümüne çalıştırılan insanların;entrika ve hilelerin; ölümlerin,toprak ağalarının hizmetinde tabanca tetiği kanunlarının,işçilerin alınteri ve kanları ile yoğrulan toprakların hikayesini anlatıyor.



Bu blogdaki popüler yayınlar

On İki Gezici Öykü / Gabriel Garcia MARQUEZ

Hemşinli Yüzyılı

Milena'ya Mektuplar / FRANZ KAFKA