Kolay Değil Genç Ölmek.....
Bu topraklar Habil’in kardeşi Kabil’i öldürdüğünden bu yana Âdemoğlunun bir türlü adam olamadığı topraklardır. Âdem ile Havva’nın beşiklerini salladıkları medeniyetin ilk çocukları, ayağa kalkar kalmaz işledikleri ilk cinayetin bedelini halen daha ödetiyor bu coğrafyaya . Oldum olası zulüm, gözyaşı, kan, ölüm ile yoğrulan bu toprakların üzerinde yükselen medeniyet, halen daha ekşimsi kan kokusundan kurtarabilmiş değil kendini. Nietzsche ‘nin deyimi ile oluk oluk kan akan bu coğrafyada “Yaşamak… Uzun süre hasta olmak demektir.” Ne geçmişin çok tanrılı dinleri nede günümüzün tek tanrılı semavi dinleri çare olamadı bu coğrafyanın kadim hastalığına. Bilakis çare olsun umudu ile üretilen her tanrısal ecza bırakın tedavi etmeyi, hastalığın kronik bir tablo izlemesinin önünü açarak, öngörülmez yan etkileri ile yeni ve devamlı bir yıkımın müteahhitliğine taşere etti yaşamak denilen gaileyi. Bu coğrafya da “İnsanlar, insana yaraşır şekilde yaşamamaktadır. Her şey bizi insanlardan