Kayıtlar

Haziran, 2014 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Sınıflar,Karneler ve Çocuklar...

Resim
Sıcak geçeceği her halinden belli bir günün hemen öğlen öncesi; saat on buçuk civarı. Okul bahçesi sağa sola koşturan, bağıran,çağıran,hoplayan,zıplayan, kantin önünde “kamu spotlarında” zararları üzerine bir dünya söylev çekilen zararlı yiyecek,içecek kuyruğunda sabırsızca birbirini itekleyen,normalde çocuk arsızlığının bütün tatlılığıyla birlikte bitmek  tükenmek bilmeyen isteklerinin   ebeveynlerde yarattığı bunaltı, mızmız etek çekiştirmelere, ağlayıp sızlamalara etrafa rezil olmanın, görmemişlik damgası yemenin huzursuz sinirliliği ile silkelenen çocuk görüntülerini görmeye alışık gözlerime  rağmen, bugün  özel günün yüzü suyu hürmetine olsa gerek bir dediği iki edilmeyen, sinirle silkelenmeyen çocukların  rengarenk şekerlerle,türlü türlü doritoslarla,krakerlerle ve çikolatalarla dolu elleri sıcak havanın katılığında mutluluk resimleri çiziyor. Anneler; her biri önemli bir karar öncesi kulis yapan usta siyasetçiler misali, yandaşlarını,aynı karede yan yana görünmekten mutl

Don Rigeborto'nun Not Defterleri / MARİO VARGAS LLOSA

Resim
Aydınlanma düşüncesinin kök salıp yeşerdiği  Avrupa ‘da insanın daha doğrusu bir bütün olarak insanlığın yeri nedir? Aydınlanma düşüncesinin temel itkisi, insanlığın ortak geleceğine dönük bir başkaldırı mıdır yoksa bu hümanizma insanlığın tamamını kapsamayan, çerçevesi oldukça dar bir coğrafi ve toplumsal alanda yaşam süren;  buyurgan, ekonomik ve siyasal olarak güçlü, zamanın  bütün çağdaş teknik ve bilimsel literatürüne hakim, elit bir toplumsal yapının statükolarının devamı ve yeniden üretilmesi noktasında icat ettikleri bir kamuflaj malzemesi midir? Belki çok keskin Ortodoks Marksist bir yorum olacak ama, Aydınlanma düşüncesinin temelinde, Aydınlanmanın başlangıç noktasında insanı değil;  insan icadı bir kavram ve sistem olarak ekonomiyi görürüz. Aydınlanma öncesi Hıristiyan dünyasında Tanrısal bir yetki ile ekonomik kaynakları ve gücü elinde bulunduran feodaller ve kilise; bu Tanrısal kaynaktan kilise aracılığı ile toplumsal rıza üretimini gerçekleştirirlerdi. Ancak, Yeni D

Palomino Molero'yu Kim Öldürdü / Mario Vargas Llosa

Resim
“Adalet” bir kadın ismidir; bütün kadınlar gibi ne zaman, ne şekilde, neye yaslanarak tecelli edeceğini kestirmeye çalışmak beyhude bir çabadır. “Adalet”  dişidir ve anaçtır. Onu arayan evlatları,yaşam denilen ince uzun kıvrımlı patika da,dizlerinin üzerinde emekleyerek, kir ,toz,kan ve yara bere içinde ilerlerken; örselenmiş,çintik pintik edilmiş ruhlarını huzura kavuşturacak , bereket tanrıçasının memesinden doya doya içecekleri , başlarını ılık et sıcaklığının neminin yükseldiği çatalın  birleştiği yere gömüp, adaletin huzurunun uyuşturup, pelteleştireceği vücutları  ile sahte bir huzura gömülüp uyuyacakları mutlu günleri hayal etmektedirler.  Siz bakmayın  Adalet Hanım’ın gözlerinin kapalı olduğuna;  bant çekilmiş gözlerinin altında fıldır fıldır dönen iki kara noktanın gözkapaklarının  altında kaybolduğu henüz görülmemiştir. Kız, erkek; zengin, fakir; güzel, çirkin; sarışın,kumral; siyah,beyaz; sağcı,solcu; paralel,parabol; namuslu,namussuz  olduğuna güya   bakmaksızın;  (ki g

Yaşamak ve Yaşatmak İçin Kitap

Resim
 Bir kitap okuyup hayatı değişenlerden değilim; olmak da istemem hiçbir zaman. Mümkünse eğer; tüm kitapları okuyup hayatı değiştirmek isterim. Kitap kurdu değil, kitap insanıyım; okudukça insanileşmedikten sonra okumak neye yarar ki? Kitap;  kimi için dünyanın eğik eksenine inat, onurlu ve başı dik yaşamak için geçmişten geleceğe taşınan kadim tecrübelerin gövdesinde biten her bir yaprak; kimi içinse, podyumda dik yürümek için beynin kıvrımlarına nakşedilen değil sadece kafa denilen içi boş uzvun dengesini sağlamak için alelade bir araç. Gecenin bir vakti, gökyüzü denen koyu mavi karanlık tabağa doğru bir bakın. O koyu mavi tabağa serpilmiş birer ateş böceği gibi parıldayan yıldızların tamamına yakının  aslında milyonlarca yıl önce yok olmuş,yerlerinde yeller esmekte olduğu gerçeğini  düşünün. Bizim gördüğümüzün   daha sönmeden önce, parıldayan ışığın milyonlarca ışık yılı uzaktan bize ancak ulaşabilmiş göz kırpmaları olduğunu anımsayın  . Kitaplarda öyle değil midir? Ölmüş,