Kayıtlar

2023 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Hemşinli Yüzyılı

Resim
Hopa’nın sosyolojisi büyük oranda değişti. Hemşinlilerin köylerden şehre akışı ile gerçekleşen bu değişimin siyasi, ekonomik, toplumsal sonuçları oldu,   olmaya da devam edecek. Yurttaş-siyaset ilişkisinin katılım, etkileşim, denetim üzerinden inşa edilmediği, ‘yetkinlik, olgunluk, donanım’ gibi hasletlerin göz ardı edildiği, ilişkinin sadece ‘oy verme’ ritüeline indirgenmiş halinin bir sonucu olarak seçmeni sadece oy verme hakkına sahip ‘kelle’ olarak değerlendirilmesi değişimin ilk olarak kendini siyasi alanda göstermesine sebep olur. Son yıllarda özellikle yerel seçimlerde Hemşinlilerin hiç olmadığı kadar öne çıkması, deyim yerindeyse Hemşinlinin ‘pazarına nur yağmasının’ sebebi budur. Elbette siyaseten belirleyici olmanın yanı sıra ekonomik yaşamda da görünür olmaya başlamak Hemşinlilerin gönlünü okşamaktadır.   Ancak hızlı değişimlerin geride bıraktığı enkaz, tortu, çer-çöp de Hemşinlilerin diğer bir gerçekliği olacaktır. Bu gerçeklik Hemşinlilerin ve Hemşinli kültürünün yozla

İsimsiz Hikayeler- Yerevan

Resim
  Bilmeyen fakat bilmedi ğ ini bilen çocuktur; ona ö ğ retin. Bilen fakat bildi ğ ini bilmeyen uykudadır; onu uyandırın. Bilmeyen fakat bilmedi ğ ini de bilmeyen aptaldır; ondan sakının.                                                                                               Kung-Fu-Tzu   Büyük gündü bugün.   Hiç al ışı k olmad ığı halde bu sabah daha karga bokunu yemeden ayaklanm ış t ı . Gün daha henüz ışı yor, gün ışığı çat ı lar ı n olu ğ undan, pencerelerin denizli ğ inden, binalar ı n sövelerinden henüz akmaya ba ş l ı yordu. Aralad ığı perdeyi h ı zla,alelacele kapatt ı ; gri kül rengi gökyüzü biri birden pimapen pencerenin çift cam ı ndan s ı z ı p içeri dolacakm ış gibi korkup tedirgin oldu.Derin bir nefes çekti, sigaran ı n doldurdu ğ u g ı rtla ğı ndan çocukken üfledi ğ i düdüklerin ç ı kard ığı sese benzer bir h ı r ı lt ı geldi.Önemli bir konu ş maya ba ş layacak olanlar ı n yapt ığı gibi kesik kesik, aral ı klarla bo ğ az ı n ı temizlemeye çal ış t ı .

14 Mayıs 2023 Seçimlerine Dair..

Resim
Yolunu, yönünü kaybetmiş bir toplumla karşı karşıyayız. Baskının, sıkıntının, yoksulluğun, çaresizliğin arttığı her durumda daha sıkı sarılıyor eski alışkanlıklarına toplum. Birçoğumuz,  ‘yolunu, yönünü’ kaybetmiş olma durumunu sadece toplumun geniş altsınıflarına has bir durum olarak tahlil edip, kendimizi tarihsel bir misyonun taşıyıcısı, yol göstericisi rolüne soyunduğumuzda başlıyor kibrimiz aslında. Tipik bir ‘orta sınıf’ tavrı olan ‘ne yardan ne serden’ ya da ‘ ne şiş yansın ne kebap’ tarzı kaypaklığımıza sığındığımız her durumda aldığımız her yenilgi samimi bir özeleştiri sürecinin vesilesi olmaktan çok toplumun yoksullarına, ezilmişlerine dönük aşağılama, küfür ve küçümsemeye sebep oluyor. Bu aslında faturayı kendine kesmeye cesaret edemeyen tipik bir küçük burjuva tavrı. Keşke, deyişte olduğu gibi ‘zulmü artıkça tez zeval bulsa’zalim. Ancak her birimiz ‘elini taşın altına koymadığımız‘ müddetçe ‘zulmü artsa da zalim zeval bulmayacaktır.’ Cefası olmayanın sefası, zahmeti olma

Deprem; Felaket mi Fırsat mı?

Resim
  D epremin üzerinden altmış gün geçti. Herkes, depremin ilk üç günü boyunca devletin hiçbir şekilde ortalıkta görünmediği konusunda hemfikir.   Bu gecikme, sıklıkla dile getirilen tek adam rejiminin acziyetinden mi, inisiyatif eksikliğinden mi, paranoyalarından mı (askeri müdahale) kaynaklanmıştır; Yoksa; Afad, Kızılay ve iştiraklerinin, İHH ve benzeri diğer İslami yardım şirketlerinin de katılımıyla oluşturulmaya çalışılan ‘Felaket Ekonomisi Kompleksini’ enkazın üzerinde inşa etme isteğinden mi?   F elakete müdahale araçlarının ‘kamunun’ elinden alınması, bu gücün zayıflatılması ve nihayetinde ‘kamunun’ felaketi karşılama gücünün şirketleştirilmesi ve ‘afete müdahale’ alanının sonuna kadar ‘kâr’ getirici bir fırsat olarak değerlendirilmesinin olumsuz sonuçlarını 2021 Temmuz ayında yaşanan büyük orman yangınlarında da gördük. Orman Genel Müdürlüğünün yangına müdahale altyapısının tahrip edilerek taşere edilmesi, THK uçaklarının müdahaleden men edilmesi; hem yangın esnasında müdahale

Mart Ayı Dert Ayı

Resim
Mart ayı dert ayıdır bizde; 12 Mart Darbesi, 16 Mart katliamı, 30 Mart Kızıldere…  Solcu olmak avlanmak demektir; bitmek tükenmek bilmeyen bir sürek avında. Çağdaş  ‘serbest piyasanın’ tarihi ‘şok’ larla yazılıdır. Dünyanın hiçbir ülkesine ‘serbest piyasa’ dönüşümleri rıza arayışı üzerine inşa edilmemiştir. Ya rıza arayışı ve konsensus sağlanmaya çalışılır; olmaz vazgeçerilir, ya da rıza göstermeyen hükümet darbe ile devrilir; işkence odalarında, cezaevlerinde,sokaklarda devrimciler,sempatizanlar,aydınlar infaz edilerek,yaratılan ‘şok’un arkasından ekonomik şok uygulanarak kitleler acı ilacı yutmak zorunda bırakılır.  Bu ‘Şok Doktrini’ dir. 12 Mart darbecisi Memduh Tağmaç  “sosyal gelişme, ekonomik gelişmenin önüne geçti, durdurmak gerekir” dediğinde aklında olan şey toplumun askeri bir darbe ile terörize edilip, şoka sokulmasıydı. Birde okuz çok da biriz Ama önce, öncü kadroların tasfiye edilmesi gerekirdi. Çünkü onlar, Karadeniz’de tütün, çay ve fındık üreticilerinin,