Kayıtlar

2017 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Barış İçin ; Önce Kendinle Barış!

Resim
Uzun zamandır  Siyasal İslam’ın önemli şahsiyetlerinin kitaplarını okuyorum. Seyyid Kutup’tan, Mevdudi’ye, Hasan El Benna’dan  Muhammed Abduh’a, Ali Şeriati’den  Mahmud Muhammed Taha’ya kadar uzanan bir yelpazeden bahsediyorum. Amacım açık aramak ya da olası ideolojik bir tartışma durumunda cephane biriktirmek değil, sadece ve sadece anlamak. Seyyid Kutub’un edebi dili ve şiirsel anlatımı, Ali Şeriati’nin felsefi yaklaşımı ve 20.yüzyılın ana felsefi akımlarına özellikle de Varoluşçuluk akımına hâkim İslami çözümlemelerinin tadını alınca, Benna’nın Diyanet’in Cuma Hutbesi ayarındaki görüşleri ister istemez hafif kalıyor. Mevdudi’nin  kitapları da her ne kadar Benna ayarında olsa da özellikle son okuduğum ‘İslam’da İhya Hareketleri’ kitabını ayrı tutmam gerek. Bir çok konuda özellikle Dört Halife döneminden sonra meydana gelen  tecdid (yenileme) hareketleri  ve bu hareketleri oluşturan mücedditlerin (yenilemeci) yaşamları ve fikirleri ile ilgili kısa ve öz bir o kadar da ilginç bilgi

Muhafaza“Kâr” İslamcılık

Resim
İmam Azam Ebu Hanife, İmam Malik, İmam Şafi ve İmam Ahmed Bin Hanbel. Dört İmam olarak da bilinen bu fakihlerin dört Sünni fıkhı mezhebinin; Hanefiliğin, Malikiliğin, Şafiliğin ve Hanbeliliğin kurucuları olduğunu hatırlatarak başlayalım. Bu dört fakihin Sunni fikhi mezheplerinin önderleri olmasının yanı sıra ikinci ve çok kıymetli ortak bir vasıfları da var; yaşadıkları dönemin devletlerine ve resmi ideolojilere karşı mesafeleri. İmam Azam Ebu Hanife ,  Hanefi fıkıh ekolünün kurucusudur. Tam ismi Ebu Hanife Nu’man bin Sabit olan bu fakih, Sunni fıkhının önemli isimlerinin ilki ve en önemlisidir. Aynı zamanda Hanefi mezhebinin kurucusu ve isim babasıdır. Emevi ve Abbasi Devleti dönemlerinde yaşayan Ebu Hanife yönetim anlayışlarını onaylamadığı bu devletlerin baskılarına boyun eğmemiş, kendisine teklif edilen görevleri devletin zulmüne bulaşmak istemediği için reddetmiş, bu yüzden hapsettirilmiş, işkenceler görmüş ve zindanda zehirletilerek öldürülmüştür.  Zindanda iken kendisi

Mahir Olunmalı....

Resim
“Emperyalizmin III. Bunalım Dönemi (II. Dünya Savaşı sonrası) denilen bu dönemde, emperyalist İlişki ve çelişkiler biçim olarak iki temel cephede de değişikliğe uğramıştır. 1-Emperyalistler arası rekabetin emperyalistlerarası yeniden paylaşım savaşına yol açması imkânı ortadan kalkmıştır. 2-Emperyalist işgalin biçimi değişmiştir. (Bugün dünyada tam sömürge tipi ülke hemen hemen kalmamış gibidir. Açık işgal yerini gizli işgale bırakmıştır.)…Nükleer vurucu güçlerin dünya çapında erişmiş olduğu seviye ve de esas tayin edici olarak da dev dünya Sosyalist Blokunun varlığı, emperyalistler arası uzlaşmaz çelişkilerin ekonomik plandan, askeri plana sıçramasına engel olmaktadır……yeni sömürgecilik; daha az masrafla, daha geniş pazar imkanı sağlayan, daha sistemli ve ulusal savaşlara yol açmayacak…sermayenin isim, patent hakkı, yedek parça, teknik bilgi, teknik eleman vs. ile” yürüttüğü gizli sömürgeci faaliyetlerdir. 30 Mart 1972 ..Tokat’ın Niksar İlçesi Kızıldere Köyü…Mahir Çayan, Ömer